SEYAHAT REHBERİ

Vikinglerin büyülü tarihini günümüze taşıyan Trondheim, Norveç’in kalbinde yer alan mükemmel şehirlerden biridir. Her yılın Temmuz ayında gerçekleştirilen st. Olav festivali, şehrin Viking geçmişini yaşatmaktadır. 

Kuzeyin en kuzeyine doğru bir yolculuk düşünenler için Tromso, en son durak olabilir. Kutuplara açılan kapı, her ne kadar diğer metropollerden uzak olsa da uzak geçmişindeki kültürel ve endüstriyel devrimler ile diğer şehirleri aratmamaktadır. 

Amazonas eyaletinin kalbi, vahşi ormanlar ile metropol hayatının birleştiği; ancak buna rağmen sakinliğini koruduğu bir şehre seyahat etmek isteyebilirsiniz. 

İsviçre’nin kendi halinde olan, sıcak ve samimi atmosferi ile ziyaretçilerini bile yerel halktan biriymiş gibi hissettiren Fribourg’a hoşgeldiniz. 

Main Nehrine komşuluk yapan şehir Würzburg, Almanya’nın farklı lezzetlerini ve geleneklerini taşıyan sakin, şirin ve kendi halinde bir şehirdir. 

Arada kalmışlığın, ancak farklı kültürlerin birleşiminden güç alan sınır şehirlerinden bir başkasına, Tornio’ya hoşgeldiniz. 

İtalya’nın kuzeyine rotanızı çevirirseniz göze ilk çarpan şehir Torino olacaktır. Futbol liginden aşina olacağınız şehir sadece bu alanda değil; mimarisi, nefes kesen günbatımları, salaş mekanlarında servis edilen dünya kalitesindeki espressoları ve Alp manzarası ile turistleri büyülemektedir.

Neredeyse yüzölçümünün yarısının ağaçlar, çimen ve iklime uygun bitkiler ile sarılı olduğu bir kent düşünün. 

Neden Potsdam’ı ziyaret etmeniz gerektiğine dair en az on sebep sunan binlerce kaynak bulabilirsiniz. Ancak bir şehirden beklentiniz ne olursa olsun, yüksek ihtimalle Potsdam bunu size sunacaktır. 

Mulhouse, Fransa ile Almanya’nın sınırında bulunan, her iki kültürün ve tarihin geçmişini taşıyan bir şehirdir. Ren nehrinin dokunduğu ve güzelleştirdiği onca şehirden biri olan Mulhouse, Haut-Rhin bölgesinin en büyük kentidir de aynı zamanda.